Whatsap:0543 762 44 69  [email protected]

EVLİLİK BİRLİĞİ DEVAM EDERKEN EŞLERDEN BİRİ İLE EVLİ OLDUĞUNU BİLEREK BİRLİKTE OLAN KİŞİYE KARŞI ALDATILAN EŞİN MANEVİ TAZMİNAT HAKKI

aile-hukuku--310x174
EVLİLİK BİRLİĞİ DEVAM EDERKEN EŞLERDEN BİRİ İLE EVLİ OLDUĞUNU BİLEREK BİRLİKTE OLAN KİŞİYE KARŞI ALDATILAN EŞİN MANEVİ TAZMİNAT HAKKI

A. Aldatma Nedeniyle Boşanma

Boşanmaya ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerinde düzenlenmiştir.

Bu hükümlerde bazı özel boşanma sebeplerine yer verdikten sonra genel boşanma sebebini düzenlemiştir.

Bu özel boşanma sebeplerinden en sık karşımıza çıkan sebep aldatma(zina) nedeniyle boşanma sebebidir. Aldatma Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde düzenlenmiştir. Temel olarak eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken diğer eşi aldatması olarak tanımlanabilir. Bu sebeple boşanma davasının açılabilmesi için üçüncü kişinin, eşinin evli olduğunu bilmesi gerekmemektedir. Ancak aldatılan eşin üçüncü kişiye karşı manevi tazminat talebinde bulunabilmesi için evlilik birliğinden haberdar olması şartı aranmaktaydı. Bu manevi tazminat hakkı konusunda Yargıtay daireleri arasında çelişkili kararlar bulunmaktaydı. Bu nedenler Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 2017/5 Esas 2018/7 Karar sayılı kararı ile aldatılan eşin üçüncü kişiye karşı manevi tazminat isteminde bulunamayacağına karar verdi.

B. Doktrin Görüşler

Doktrinde Oğuzman/Öz konu hakkında; “hukukta bir kimsenin eşi tarafından aldatılmama hakkı şeklinde herkese karşı ileri sürebileceği bir kişilik hakkı yoktur. Burada söz konusu olan sadece Aile hukukunun evlilik sözleşmesinden doğan ve eşlerin birbirine karşı üstendikleri sadakat yükümüne karşılık gelen nispi bir haktır. Başkasının eşiyle ilişki kuran kişinin sırf bu ilişkisi sebebiyle aldatılan eşin herhangi bir kişilik hakkına tecavüz ettiği söylenemeyeceğinden, ona karşı tazminatla yükümlü olması da söz konusu olmaz. Nispi bir hakka verilen zararın bu hüküm çerçevesinde haksız fiil oluşturması için (Türk Borçlar Kanunu kapsamında) failin, özellikle mağdura zarar verme amacı taşıması gerekir. Sadece bazı film senaryolarında görülecek şekilde, üçüncü kişinin evli kadın veya erkekle ondan hoşlandığı için değil de sırf kocasına veya karısına zarar vermek için ilişki kurduğu durumlar dışında TBK hükümleri burada gerçekleşmez.” Açıklamalarına yer vermiştir.

C. Sonuç

Bu bilgiler ışığında Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında bu görüş çerçevesinde kişinin yalnızca hoşlandığı birisiyle birlikte olması nedeniyle aldatılan eşin herhangi bir hakkını zedelemediğini, ayrıca yukarıda da belirttiğimiz üzere aldatılan kişiye özel bir zarar verme amacı ile hareket etmediği durumlarda da TBK hükümleri uygulanamayacağından aldatılan eşin üçüncü kişiye karşı manevi tazminat isteminde bulunamayacağı yönünde içtihadın birleştirilmesine karar verilmiştir.

NOT: Yargıtay Kararının Tam Metni İçin Lütfen Büromuzla İletişime Geçiniz.

Avukat Oğuzhan KAPLAN

(Tüm Hakları Saklıdır. Yalnızca Meslektaşlarımız Dilekçelerinde Kullanabilirler.)